top of page

Bir Savaş Başladı Ama Kim Başlattı?

Gerçekten ne oldu, sen biliyor musun?

Bir sabah uyandın, ekranlar alev aldı.

Haziran 2025: İsrail, İran’ın nükleer tesislerini vurdu.

ABD, Fordow, Natanz ve İsfahan’a delici bombalar yağdırdı.

İran, Katar’daki ABD üssüne misillemeyle yanıt verdi.

Füzeler süzüldü, ateşkes çağrıları yankılandı, insanlar sustu.


Ama sen, şu soruyu sordun mu:

Bu savaş ne zaman başladı?


Daha da önemlisi: Senin zihninde mi başladı?

Duydukların gerçekten senin mi?

Yoksa sadece sana aitmiş gibi mi hissettirildi?



Bu Sadece Bir Savaş Değil, Senin Zihninin İşgali

İran. İsrail. Amerika.

Bu üçgende dönen şey, sadece diplomatik restler ya da füze rampaları değil.

Bu, senin algılarının ele geçirilmesi.

Senin bilincine bir deney yapılması.

Kanaatlerinin bir koreografiye dönüşmesini fark etmeden izliyor olabilirsin.

Bazı savaşlar mermilerle değil, manşetlerle başlar.

Bazı işgaller toprakta değil, senin kelimelerinde filizlenir.

Ve bazı yenilgiler, sen silah çekmeden zihninde kabul edilir.


Savaşın Görünmez Silahları

Bu savaşın en ölümcül silahları ne füzeler, ne tanklar, ne de uçaklar.

  • Silah: Senin gördüğün görüntüler.

  • Silah: Sana farklı platformlarca tekrar tekrar sunulan söylemler.

  • Silah: Senin duyguların.


Zihnini ele geçiren bu görünmez orduları tanı, çünkü seni hedef alıyorlar.

1. Medya: Senin Zihnini Koşullandırma Fabrikası

  • “İran’ın nükleer tesisleri imha edildi.”

  • “İran misilleme yaptı.”

  • “Acil BM toplantısı çağrıldı.”

Aynı gün, farklı ajanslar, aynı kelimeler.

Tesadüf mü? Yoksa senin bilinçaltında bir hipnotik uyum mu örülüyor?

“Güvenilir kaynaklar” dediklerinde, sen neyi kabul etmeye hazırlanıyorsun?

Trump’ın “12 Gün Savaşı” dediği bu çatışmayı, neden onun çerçevesiyle tartışıyorsun?


2. Sosyal Medya: Senin Duygularına Çapa Bombardımanı

Bir karede ağlayan bir çocuk.

Bir diğerinde yıkılmış bir bina.

Bir sunucunun titreyen sesi: “Artık yeter!”

Bu görüntüler tesadüfi değil.


Her biri, senin vicdanına, korkuna, öfkene saplanmak için seçildi.



Etiket değil bunlar—senin zihnine çakılan çiviler.

Seni bir tarafın duygusal kampına çiviliyorlar.


3. Politik Dil: Zihinlerimizde Çatışmayı Kutsallaştırma

Liderler konuşuyor, ama bu sadece söz değil—zihnimize işlenen telkinler.


İran Dışişleri Bakanı: “Son ana kadar savaştık.”

İsrail Savunma Bakanı: “Diktatörlükler böyle çöker.”

Trump: “Amerika geri dönülmez zarar verecek.”


“Savunma hakkı,” “ulusal tehlike,” “teröre karşı sıfır tolerans…”


Bu kelimeler, zihinlerimizde refleksler yaratıyor.

Kutsallaştırılıyor, dokunulmaz oluyor.

Ve sen, düşünmek yerine tepki vermeye başlıyorsun.


Zihinlerimizde Neler Oluyor?

Zihinlerimiz işgal altındayken, biz sadece izleyici değiliz—katılımcıyız.

Ama başkasının senaryosuna göre.

“Terör,” “misilleme,” “nükleer tehdit”…

Bu kelimeler hepimizin bilinçaltına kodlanıyor.

Bir başlık, bir fotoğraf, bir hashtag…

Ve biz, fark etmeden bir başkasının öfkesine eşlik ediyoruz.

Duygularımız mı bunlar?


Yoksa bize enjekte edilen hisler mi?


Birlikte Uyanış İçin Rehber

Şimdi uyanma vakti. Ama ekranlara değil, zihinlerimize ışık tutarak.


Birlikte, bu hipnozdan çıkabiliriz.

  • Haberleri Birlikte Çözümleyelim: Her haberin ne anlattığından çok, nasıl anlattığına bakalım. Hangi duygu tetikleniyor? Hangi çerçeve dayatılıyor?

  • Soru Telkiniyle Direnelim: Her bilgiye şu soruları soralım:

    “Bu bilgi bizde hangi duyguyu uyandırmak istiyor?”

    “Bu görüntüyü bize kim, neden şimdi gösteriyor?”

  • Gündem Detoksu Yapalım: Haftada bir gün, ekransız, manşetsiz.

    Sadece kendi düşüncelerimizle baş başa kalalım.

    Zihinlerimizin ne kadar özgürleştiğini birlikte fark edelim.


Son Söz: Sen Barışı Başlat

Bu savaş füze rampalarında başlamadı—senin zihninde başladı.

Manşetler, tweetler, görüntüler seni bir hikâyenin içine çekti.

Ama senin hikâyen hâlâ yazılabilir.

Gerçeği bilmek değil, sorgulamak uyanıştır.

Birileri senin zihninde savaş çıkarmadan önce, sen barışı içten başlat.


Ve şu soruyu asla unutma:

Gerçekten sen mi düşündün, yoksa sadece düşündüğünü mü sandın?




Yorumlar


ıletısım

Levent-Istanbul   &  Girne- Kıbrıs

​​

uguryurttas@gmail.com

  • LinkedIn Sosyal Simge
  • Black Facebook Icon
  • YouTube
  • Instagram

Gonderdiginiz için teşekkürler

bottom of page